Hüseyin Bolten'den önemli uyarılar

Gündem

Bursa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Hüseyin Bolten 6 Temmuz Dünya Zoonoz Günü nedeni ile yaptığı açıklamada, tüm dünyayı tehdit eden zoonoz hastalıklarla mücadelede, veteriner hekimler ile beşeri hekimlerin işbirliğinin çok önemli olduğunu söyledi.

Zoonoz hastalıklar ile ilgili de bilgi veren Hüseyin Bolten, ‘’zoonoz ya da zoonotik hastalıklar, en basit tanımıyla hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalıklardır.

En bilinen ve en eski zoonotik hastalık ise ‘’kuduz’’dur.

Dünya Zoonoz Günü de 6 Temmuz 1885’te kuduz aşısının ilk kez bir insana uygulandığı tarihtir. Dr.Louis Pasteur(1822-1895), bir kuduz köpeğin ısırdığı 9 yaşındaki Joseph Meister’e (1876-1940) tam 134 yıl önce kuduz aşısını uygulamış ve aşı çalışmıştır. Joseph de kuduz aşısı sayesinde hastalıktan kurtulan ilk insan olarak tarihe geçmiştir.

dünyada en sık rastlanan zoonozlara; kuduz, sıtma, brucella, tüberküloz, ekinokok kisti, Kuş Gribi, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi örnek olarak verilebilir. Görülüyor ki insan sağlığı, gıda güvenliği, sürdürülebilir gıda güvencesi için önce hayvan sağlığını güvence altına almak gerekiyor. Çünkü tüm dünyada insanların yaşamak, fiziksel ve düşünsel gelişimini sağlamak için yeterli ve güvenli gıdaya ulaşmaları şarttır ve çiftlik hayvanları insanların en önemli protein kaynaklarıdır.

Bir insanın hayatının kurtulması ile 134 yıl önce bilimsel anlamda başlayan bu süreç, insanlık tarihi ile yaşıt beşeri hekimlik ve veteriner hekimlik işbirliğinin hem insan hem hayvan hem de çevre sağlığının korunması açısından önemini tam olarak ortaya koyan bir süreçtir. Aslında bu iki mesleğin işbirliği dünyanın sağlıklı olması anlamına gelmektedir.

Zira insanlarda meydana gelen enfeksiyon hastalıklarının yüzde 60 kadarı zoonotik karakterlidir. Bakteriyel, viral, paraziter ve mantar enfeksiyonları olarak da oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. Zoonotik hastalıklar insanlara hayvanların ya da hayvansal ürünlerin gıda olarak da tüketilmesi nedeniyle gıda yoluyla, direk temas yoluyla ya da vektörel yolla geçmektedir. Gıda kaynaklı hastalıkların yüzde 90’ı ‘’hayvansal gıda’’lardan kaynaklanmaktadır.

Son örneğini COVİD-19 pandemisi dolayısıyla yaşadığımız zoonotik hastalıklar ve sonuçları gelişmiş ülkelerde TEK SAĞLIK konseptinin yeniden ele alınmasına neden olmuştur. Çünkü süreci iyi takip eden bu ülkeler bundan önceki SARS-CoV 1 ve MERS-CoV gibi hastalıkların da zoonotik karakterli olduğunun ve hayvan sağlığını korumanın aslında insan sağlığını da korumak demek olduğunun bilincindeler. (SARS-CoV 1’in nedeni bazı Çinliler tarafından gıda olarak tüketilen Misk kedisi, MERS-CoV’un ise Orta Doğu’da gıda olarak tüketilen deve olarak belirlenmiştir, her ikisi de isimlerinden de anlaşılacağı üzere COVİD-19 gibi ‘’korona virüs’’ hastalığıdır.)

Veteriner hekimlik ‘’zoonoz hastalıklar’’ konusunda aslında birinci basamak koruyucu sağlık hizmeti olarak değerlendirilmelidir. Bunun nedeninini kısaca şöyle açıklayabiliriz: Gıda olarak ya da direk temas yoluyla şekillenecek her zoonoz hastalık önce ‘’hayvanda önlenmeli ya da önce hayvanda tedavi edilmelidir.’’ Zira insana geçtikten sonra birçok hastalığın teşhisi ve tedavisi zor ve daha maliyetlidir. Bunu da tüm dünyada ve Türkiye’de yapacak olan meslek grubu veteriner hekimliktir.

Bunun yanı sıra, özellikle virüs kaynaklı hastalıklar, özellikle korona virüs kaynaklı üst solunum hastalıkları hayvanlarda çok sık görülmekte, veteriner hekimlik viroloji, aşı üretimi ve aşı uygulamaları konusunda mesleğin doğası gereği çok fazla bilimsel çalışma yapan bir meslek haline gelmektedir. Bu durumun toplum tarafından ve yetkililer tarafından yeterince bilinmiyor olması, Anadolu topraklarında 21. Yüzyılda da hayvana ne canlı ne de hayvan-insan etkileşimli sağlık konusunda yeterince önem verilmemesinden kaynaklanmaktadır.

İnsan sağılığı için önemsediğimiz koruyucu hekimlik aslında veteriner hekimlik için de geçerlidir. Veteriner hekimler hayvanlara uyguladıkları aşılar ve antiparaziter ilaçlar yoluyla hem hayvanların hem de insanların hastalanmalarının önüne geçmektedir.

Zaman zaman veteriner hekimliğin hak kayıplarından, yetkilerinin paylaştırılmasının sakıncalarından ya da veteriner hekimliğin öneminin yeterince bilinmemesinden bahsettiğimiz zaman, veteriner hekimlerin kendileri için hak ve statü istediğine dair algı yaratılmak istendiğini üzüntüyle ve hayretle izliyoruz. Oysa çok iyi bilinmelidir her akademik mesleğin kayıpları aslında toplumsal sorunlar yaratır.

Veteriner hekimlikte de bu kayıplar, önce hayvan sağlığının sonra halk sağlığının ve ülke ekonomisinin kaybıdır.

Her platformda dile getirdiğimiz bu cümlelere Tarım ve Sağlık Bakanlıkları’ndan, yerel yönetimlerden ilgi gösterileceği, en azından ‘’neden sürekli TEK SAĞLIK’’ konusundan bahsettiğimizin merak edileceği günler dileğiyle 6 Temmuz Dünya Zoonoz Günü’nü tüm meslektaşlarımız, beşeri hekimlik başta olmak üzere tüm sağlık çalışanları ve kamuoyuyla paylaşırız’’ dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.