TBMM Dilekçi Komisyonu ön ödemeli gayrimenkul satışlarında yaşanan sorunların araştırılması ve alınabilecek önlemlerin belirlenmesi alt komisyonu kurmuştu. Konutta Dolandırılan Hak Sahipleri Platformu Başkanı Özlem Hanelçi ve Platform Sözcüsü Fahri Kaygu komisyona gelip yaşadıklarını anlattı. Kaygu, Türkiye genelindeki tabloyu ortaya koyarken, şöyle dedi:
"40 yaşına kadar biriktirmiş olduğum parayı teras merakımdan bu dolandırıcılara kaptırdım. Hakkımı kurtarmak için -benim konutuma yapılmış şurada- dolandırıcılarımla beraber hukuk davası takip ediyorum. Niye? Öteki dolandırıcıya karşı. Yani sadece bir dolandırıcı yok karşımızda; bir dolandırıcı var bir de dolandırıcıyı dolandıran dolandırıcı var, bunlarla uğraşıyoruz. Konut alırken koruyucu yasalara rağmen Esenyurt'ta 30 bin, İstanbul'da 100 bin, ülke genelinde 300 bin kişinin mağdur olması, yargıya müracaat eden kişilerin uzun yıllar boyunca hukuk mücadelesi vermesine rağmen hakkına yargı yoluyla bile ulaşamaması nedeniyle kişiler olağanüstü zarara uğramıştır." Platformun vatandaşın nasıl dolandırıldığını tek tek şöyle anlattı:
*Kentsel dönüşüm bölgelerinde arsa toplayarak yapılan dolandırıcılık: İnsanların arsasını toplarlar ama oradan maket yapıp insanlara satarlar, ne maket yaptıkları vatandaşlara paralarını iade ederler ne de o arsaları iade edip de 'Alın, gidin başka müteahhide yaptırın' derler.
*İpotekli konut tapusuyla dolandırıcılık: 'Tapu veriyoruz' diyorlar, tapu vererek satıyorlar, tapuda ipotek var. 'Tapu veriyoruz' diyorlar, sözleşme yapmıyorlar. Siz sözleşmesiz olarak yapımı devam eden bir konutu aldığınız zaman veyahut da teminatsız olarak aldığınız zaman yine bir hak iddia edemiyorsunuz, sadece arsa tapusu veriyorlar size.
*Proje yapma vaadiyle arsa parası toplayıp arsa tapusu kaçırılarak yapılan dolandırıcılık: İnsanlardan para topluyorlar, arsa alacağız, müteahhide vereceğiz, işte, siz ucuza konut alacaksınız. Bu şekilde de dolandırıcılık yapılıyor ve bunlar yoğun şekilde Esenyurt'ta yapılıyor.
*Adi yazılı sözleşme ile temlik edilen hakkın tapu devredilerek veya ipotek verilerek üçüncü şahıslara kaçırılmasıyla yapılan dolandırıcılık: Sözleşmenin geçersizliğini sadece tüketici iddia edebilir yani tüketici eğer mahkemeye gittiğinde bu sözleşme geçersiz derse mahkeme hemen sözleşmeyi fesheder ama satıcı cebine parayı koyup bu sözleşme geçersiz diyemez. Tüketici Kanunu'na göre diyemez, borçlar hukukuna göre de diyemez.